Vakıf Gureba Hastanesinin durumuyla ilgili yaptığı çalışmayla gündem olan Hırka-i Şerif Mahallesi Muhtarı Hikmet Gündüz hem kendini tanıttı hem de sorunlardan bahsetti. Sorularımızı yönelttiğimiz Hikmet Gündüz'ün samimiyetle verdiği cevapları sizlerle paylaşıyoruz.
Bugün Hırka-i Şerif mahallesi muhtarı Hikmet Gündüz ile beraberiz. Sizi tanımak, tanımayanlar için tanıtmak ve son günlerde yaptığınız ve ses getiren bir çalışmanız oldu bununla ilgili konuşmak için sizinle röportaj yapmak istedik. Siz de kabul ettiniz. Kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Soru : Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Hikmet Gündüz. 1959 Mersin Silifke doğumluyum. 55 yıldır Fatihteyim 30 yıldır yaşadığım mahallenin muhtarlığını yapmaktayım. evliyim ve 4 çocuk babasıyım 1980 yılı Pertevniyal lisesi mezunuyum.
Soru : 94 yılından beri muhtarsınız neredeyse ömrünüzün yarısı. Nasıl muhtarlığa başladınız?
Hepimiz şu dünyada doğumla ölüm arasında bir yolcuyuz.En önemli şeyse yaptığımız bu dünya yolculuğunda arkamızda bize ait güzel bir iz hoş bir seda bırakmaktır. Muhtarlığı bu misyona hizmet eden bir meslek olduğu için tercih ettim.
Soru : 2009 yılında 3 mahalle birleşti ve Hırkai şerif mahallesi oldu. Yine seçimi kazandınız. O süreçten bu yana çok eski bir Fatihlisiniz. Şöyle bir düşündüğünüzde Fatih'te bu süreçte neleri kaybettik? Ben 33 yaşındayım ama çocukluğumda ekmek aldığım fırın yok bazı yerler kapandı. Her dükkan aslında birer anı deposuydu. Kapandıklarında bizlerinde bir çok anılarını alıp götürdüler. Her sokağın hem ismi hem de anılarla dolu bir mazisi var. Biraz duygusal olacak ama siz neler söylemek istersiniz bu konuda?
Şöyle söyleyeyim Fatih çok eskiden tüm entellektüellerin,yazar çizerlerin kültürlü insanların,hanım efendi bey efendi insanların yaşadığı,Türkçe'nin en güzel konuşulduğu tarihi bir yerleşim yeriydi. Ama giderek ten yurt içinden ve son yıllarda da yurt dışından aldığı göçlerle beraber yozlaşmaya başladı. Değerlerimizde eskidi ve giderekten kayboldu gitti. Şimdi baktığın zaman şu yada bu sebeple Fatih'ten taşınıp gidenlerle konuşuyorum. Gitme sebebi genellikle otopark, mülteci ve güvenlik sebebiyle oluyor.Diyorlar ki muhtarım gittiğim yerde 40 daireli bir apartmanda oturuyorum. Otoparkı, yeşil alanı var,güvenliği var,her şeyi var ama komşularımı tanımıyorum.Komşuluk yok. Eskiden Fatihte sokağa çıkdığımda 40 kişiyle selamlaşırdım buralarda öyle bir şey yok diyorlar.Bir anlamda gidenlerinde çoğu pişman.Ben aslında şöyle düşünüyorum muhtarlık yaparken insanları güzel gözlemliyorsunuz. İnsanlar zenginleştikçe manevi anlamda bir o kadar da fakirleşti. Zamanında elinde,gönlünde olanı paylaşan insanlar şimdi zenginleşince elindekini gönlündekini paylaşmaktan imtina ediyorlar sonra eski bayramlar eski günler diyoruz. Özellikle son 30 yıldır bozulma ve dejanerasyın çok hızlandı 50 sene sonra neler olacak bilemiyoruz. Özellikle sosyal medya ile dünya küçük bir köy olması ile yozlaşma ve bozulma daha da arttı.
Soru : Mahallenizin ilk 3 sorunu nedir?
1. Otopark
2. Eski binalar Kentsel dönüşüm
3. Güvenlik (yabancılar)
İlçemiz yabancılara kapatıldı şu an yasal yaşayan yabancı 40 bin kişiye düşmüş. Fakat yasal olmayanlar sebebiyle daha yoğun görünüyorlar. 87 binden 40 bine düştü.
Soru :Sizin yaptığınız faaliyetleri takip ediyorum. Gezi ve kahvaltı düzenliyorsunuz. Neden bunları yapıyorsunuz?
Mahalle kültürümüz yaşasın,kuşaktan kuşağa geçsin diye. Mahallelilerimiz birbirilerini tanısınlar arkadaşlık komşuluk oluştursunlar diye. Ben herkese ailem gibi bakıyorum ve mahallelilerimizde bana aynı gözle ailedinden biriymiş gibi bakıyorlar.Yakın zamanda yine Kan bağışı kampanyamız olacak Gezmelere gidiyoruz.Birlikte birayda iki ayda bir kahvaltılı sohbetler yapıyoruz.Her sene Ramazan ayında Fakir ailelerin çocuklarından 200 çocuğu tepeden tırnağa giydiriyoruz.Bunu Fatih'te yapan tek muhtarlığız.Özellikle anne babası ayrılmış, babası cezaevinde ya da yetim ve öksüz çocuklara öncelik veriyoruz. Çocukların yüzündeki tebessüm bizi çok mutlu ediyor ve her şeye bedel o gülümseme. Bu sene Çanakkale şehitlerine mahalle Sakinlerimizden 5 otobüs götürdüm.En son deprem bölgesine 2 tır yardım gönderen tek muhtarlığız.Bütün bunları Muhtarlığımızın bünyesinde oluşturduğumuz GÖNÜL ELÇİLERİMİZLE yapıyoruz.Buradan onların her birine çok çok teşekkür ediyorum.Aklıma gelmişken geçenlerde bir hanımefendi Muhtarlığımıza geldi kendini tanıttı. Ağır Ceza Hakimi olmuş. " Zamanında ben ilkokula giderken siz benim ayağımda ayakkabı olmadığını görüp ayakkabı hediye etmiştiniz ben o ayakkabı ile okula gitmiştim. Bunu hiç unutamadım dedi." Çok duygulandım gözlerim yaşardı. Öyle güzel şeylere vesile oluyoruz. Gönüllere dokunup dualar alıyoruz. Burada size 30 yılımı anlatmaya kalksam koca bir kitap olur. 2016 yılında mahallemizde yer alan 5 okulun müdürleri ve cami imamlarımızla kahvaltılı bir toplantı yaptık. Peygamber Efendimizin doğum haftasıydı okullardaki çocuklardan Peygamber Efendimize mektup yazmalarını isteyelim dedik. Bakalım Sevgli Peygamberimizi nasıl tanıyorlar diye düşündük. Mektuplar yazıldı Jüri üyeleri oluşturduk okullarda ilk üç dereceyi girenleri belirleyip hediye verelim diye karar verdik. 2500'den fazla mektup okuduk 45 gün boyunca jüri üyeleri mektupları okudu.. Her okulda ilk üç dereceye girenler seçtik birincilere tam altın,ikincilere yarım altın,üçüncülere çeyrek altın hediye verdik.Altınlar konusunda Fatih ilçemizde birden fazla kuyumcu dükkanı olan Tuğrul Kuyumculuk sponsor oldu.Onada Tuğrul Dirier kardeşimede buradan çok teşekkür ediyorum. Okul müdürlerinden aldığımız 500 fakir öğrencimize eşofman takımı yaptırdık.Niyetiniz temiz ve iyiyse Allah yardımcınız oluyor. Final gecesini Ali Emiri Kültür Merkezinde yaptık. Çok güzel bir final düzenledik.
Soru: O zaman gelelim asıl konumuza. Vakıf Gureba Hastanesiyle ilgili bir çalışmanız var. Özel hastanelerle yarışır ücret politikası sebebiyle asıl kuruluş amacından çıktığını garip gurebanın tedavi olamadığını dile getirip imza kampanyası başlattınız. Paylaşımımız sonrası bizim sayfamızı Bu konuyu bir kere daha dile getirir misiniz?
Öncelikle verdiğiniz destek için çok teşekkür ederim. muhtarlık bir yüzüyle millet bir bir yüzüyle devlettir. Milletin derdini , sorunlarını devlet ricaline aktararak çözmek devletten aldıklarımızıda halka iletmektir.Devletle millet arasında köprüyüz. Muhtarlık hizmetlerini sadece kendi mahallemle sınırlı düşünmüyorum.Hizmette sınır tanımayan muhtarlık sloganımız onun içindir. İlçe geneli bir sorun varsa dile getirmeyi görev addediyorum. Ben özellikle Fatih'te SGK'lıların faydalandığı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi olması gerektiği konusunda da her platformda dillendiren bir muhtarım. İçişleri bakanı ile yapılan toplantıda, İstanbul valisi ile yapılan toplantıda belediye başkanımızla yapılan toplantılarda hep bu konuyu gündeme getirdim.Ancak bu güne kadar olumlu bir gelişme olmadı.Muhtar arkadaşlarımdanda yeterli bir destek görmedim. Vakıf Gureba hastanesi olayına gelince ecdadımız burasını Garip gureba,fakir fukara faydalansın diye yapmış. Özelleşti diyorlar, Üniversite hastahanesi oldu diyorlar ama özel üniversite hastanelerden,Özel hastanelerden daha yüksek tedavi ücretleri alıyorlar. Vatandaşlar "Muhtarımız hastaneye gidiyoruz elimizi versek kolumuzu kaptırıyoruz diyorlar. Ben de bu konuya el atmayı insani ve vicdani bir görev olarak kabul ettim. Bu hastane ya devlet hastanesi olsun ya da devletimiz bu hastaneye tekrar çeki düzen versin ,özel hastane isede VAKIF GUREBA HASTANESİ İSMİ KALDIRILSIN.Biz de bu olay için yola çıktık imza kampanyasına başladık. Üzüldüğüm bir konuda art niyetli bazı çevreler ve kişiler bu hastahane üzerinden Cumhurbaşkanımız ve ailesine yıpratma kampanyası yürütüyorlar. Diyorlar ki muhtarım bu hastaneye sen asla dokunamazsın. Bu hastaneye Emine Erdoğan ortakmış. Ya böyle bir şey olsa muhalefetin eline böyle bir belge geçse çıkar bunu her yerde söyler meclisin altını üstüne getirir. Devasa şehir hastaneleri yaparak Sağlıkta en büyük devrimleri yapan Cumhurbaşkanımız ve ailesine iftira atılıyor ,haksızlık yapılıyor . Hedefimiz 10.000 imza toplamak ve bunu Ankara'da gerekli yerlere iletmek olacak.
Soru : Peki çevre mahalle muhtarlarından ve diğer muhtarlardan destek aldınız mı bu konuda? uzak mahallelerden insanlar bize soruyorlar mesafe uzak olduğu için imza vermeye gelemiyorlar çünkü.
Bu konuda dertliyim açıkcası. Bu konuyu muhtarlar derneğimizde dile getirdim. Sadece Küçükayasofya Muhtarı Mehmet Çoban ve Hacıkadın Mahallesi muhtarı Mehmet Zeynep Tokcan destek verdiler.
Bu hastahane ile ilgili çok yoğun şikayetler aldık.Bir mahalle sakinimiz prostat ameliyatı için 52 bin tl vermiş. Başka bir vatandaş bize ulaştı bana çocuğunun ayak bileğinden amaliyat için özel bir hastane götürmüş hastane 16 bin lira fiyat istemiş.Onlara fiyat yüksek gelmiş Vakıf Gureba daha uygundur diye vakıf Gureba hastanesine götürmüşler Vakıfgureba hastanesi de tam 80 bin lira ücret istemiş. Size gelen yorumlarıda okudum herkes şikayetçi.
Soru: Bu süreç başladıktan sonra çok sayıda bize mesaj geldi gündem oldu. Size bu süreçte ulaşan kamu kurumlarından yönetici ve ya siyasilerden konuyla ilgilenen ve destek veren kimse oldu mu ? Vakıf Gureba vakfından kimse iletişime geçti mi?
Bu süreçte bizi arayıp soran ve ulaşan kimse olmadı. Sadece bir ara Ergün Bey konu ile ilgili çok sayıda şikayet geldiğini dile getirmişti.
Biz şu şamada Fatih'te yaşayan herkesi bu imza kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. Çekinmeden gelip imza verebilirler.
Olmazsa artık internet üzerinden e-imza sürecini değerlendireceğiz.